Squirrel

  • giriş
  • merhaba
    • Öykü’nün öyküsü
    • kısa hikayelerim
  • mektup var!
  • hayatın masalındır
    • bisikletimle masallar
    • çocuklara masallar
    • büyüklere masallar
  • etkinlikler
    • masal geceleri
      • 26 Nisan 2019
      • 21 Aralık 2018
      • 19 Nisan 2018
      • 24 ŞUBAT 2018
      • 20 Ocak 2018
      • 22 Aralık 2017
      • 9 Kasım 2017
      • 20 Ekim 2017
      • 30 Haziran 2017
      • 12 Mayıs 2017
      • 17 Nisan 2017
      • 21 Mart 2017
      • 20 Şubat 2017
  • sosyal sorumluluk
    • “Bana Bir Masal Anlat Baba” Projesi
    • “Düşsel Uçurtmalar” Projesi
    • Kanserle Savaşan Kahramanlar
  • destek/sponsor olayım

Kısa Hikayelerim 14

2 years ago Genel, kısa hikayelerim

Ve Şimdi…

Sesli dinlemek için spotify podcastimi takip edebilirsin. "Sesli Hikayeler"

Yaşadım

Erik ağaçları şahidimdir yaşadım.*

Bahçelerinde koştuğum, duvarlarından atlayıp dizlerimi
kanattığım, saklambaç oynarken üzerine düştüğüm frenk yemişleri şahidimdir
yaşadım.

Büyüdüğüm köyü sattılar.

İçinde yüzmeyi öğrendiğim arıkları yıktılar.

Pamukların yumuşak beyazını, dikenlerin içinden çekip
çıkarttığım tarlaları yaktılar.

Yüzünü güneşe dönen, ilahi aşkı vücudunda taşıyan ve yeri
geldiğinde boynunu büken günebakanlarımı kırdılar…

Yaşadım.

Üzerinde kendimi büyüttüğüm topraklara asfalt döktüler.
Kendi kalplerini de ziftle kapladılar.

Ahırın yanındaki saman balyalarına sırt üstü uzanıp bakıp
hayal kurduğum gökyüzünü kararttılar. Yüreğimdeki şarkıyı paylaştım, göğü
aydınlatırım dedim, susturdular.

Yaşadım.

Çakıllarında oturup dalgaların hikayelerini dinlediğim
denizin akını siyaha boyadılar.

Eteklerinden başlayıp döne döne tepesine çıktığım dağları
deldiler, parça parça ruhunu kestiler.

Dallarında yaprakların danslarına eşlik ettiğim ormanları
yaktılar, daha ölmemiş köklerinin üzerine evler, oteller yaptılar. Şimdi
içlerinde nefes alamıyorlar.

Yaşadım.

Öpüp kokladığım, gözlerine bakınca ormanlar, denizler,
göller gördüğüm hayvanları öldürdüler, ateşte döndürdüler, ağızlarından içeri
sokup midelerinde öğütemeden bıraktılar küçük bir delikten.

Yaşadım.

Buna yaşadım denirse yaşadım dostlar.

Her gün yeni bir gün dediler, oysa ki içinden geçtiğimiz
an’ın değerini hep ertelediler.

Şimdi önümde bir fincan, rengi sarı, içinde yaşadıklarımın
karartısı.

Karşımda bir çift göz, güneşle el ele tutuşmuş bir toprak
gibi bakıyor ve tüm bu yaşadıklarımın içinde elini uzatıyor, kalbimi tutuyor ve
gülümse diyor…

Yaşadım

Ve

Şimdi

Yaşıyorum diyorum.

*Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun bir cümlesine selam olsun.

3 years ago Genel, kısa hikayelerim

Hoşgeldin Nisan!

Bahçeler, tarlalar sundukları nimetleri vermeye hazır. Onları toplayacak eller evlerinde değil. Toprakta devam ediyorlar emek vermeye...

Özgürce, bulutların gölgesini takip edeceğiz,

sulu meyveleri dallarında yiyeceğiz,

açan çiçekleri, yağan yağmurları yollarımızda görüp hissedeceğiz,

koşarak, coşkuyla arkadaşlarımızla hamama koşacağız.

Göreceksin.

İstiridyenin ve yılanın ağzına, yağmur damlaları girmeye hazır.

Peki sen hazır mısın bugün, şu an oluyor olana?

Senin için bir video hazırladım.

3 years ago Genel, kısa hikayelerim

Kendini Bulacağın Bir Hikaye

[Yazıyı okurken dinlemek de istersen buraya dokunabilirsin.]

Çuvalları kaldırdı biraz önce onun o umutlu, şefkat dolu sesi.

Kaldırınca gösterdi bana içimdeki Güneş'i. Tam da öğle sıcağı Güneş'i.

"Cayır cayır yanar da seni yakmaz, ışık olur, yol olur insanlığa." dedi.

Eğdim kafamı baktım içimdeki Güneş'e,

İçim dediğim tam göğsüme,

"Görüyor musun? Dokun." dedi. "Güneş'ine dokunmaktan çekinme."

Aldım iki elimi dokundum Güneş'ime, içinde bir kalp daha sesleniyordu öyküme.

"Güven!" dedi, "Kaynağına, özüne."

Aktı üç damla gözlerimden Güneş'ime,

O damlalar ki buhar oldu gökyüzüne,

Bir kırlangıcın tüyü düştü avucumun içine, "Söylemeye devam et şarkını." dedi. "Söyledikçe açılacak bir hikaye!"

"Bir şey olmaya çalıştığın için erteleme,

Bu, sesinde, kendini bulacağın bir hikaye."

3 years ago Genel, kısa hikayelerim

Hatırlıyorum… Hatırlamıyorum…

[Yazıyı okurken dinlemek de istersen buraya dokunabilirsin.]

Hatırlıyorum annemin; "Kızım çantana yedek hırka koy." dediği o sabahı. Nereye gittiğimi bildiğinden mi yoksa beni gözünden sakındığından mı bilemem, ama o yedek hırka çantamdaki yerini belki de bu yüzden alıyor olabilir mi yıllardır?

devamını oku

3 years ago kısa hikayelerim

Saadetin Kokusu…

[Yazıyı okurken dinlemek de istersen; buraya tıklayabilirsin. Kendi sesimle sana merhaba dedim.]

Saadet kekik kekik kokar.

Yıllar önce, daha kırışıkları çıkmayan ellerim, senin ellerinin içindeydi. Siyah, beyaz keçilerin geçtiği yamaçları, ellerim ellerinde geçiyorduk. Gülsün Teyze çıkmıştı karşımıza bir zeytin ağacının altında. Hatırlar mısın? "Gelin gençler gelin!" demişti.

devamını oku

5 years ago kısa hikayelerim

Masal Yoluna Devam Kampı

 

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sevgili hocam Judith'in "Masal Kampı" na katıldım.

Ve deneyimlerimi Roman Kahramanları Dergisi için yazdım.

Okumak istersen linki burada (:

5 years ago kısa hikayelerim

Okunan ve Yaşanan Bir Kitap “Masal Terapi”

Roman Kahramanları dergisindeki Temmuz yazım taze taze yayınlandı (:

_______________

Bir varmış bir yokmuş. Şiddetli bir fırtınada, göğün en karanlık zamanının birinde bir okyanusun içinde bir kadın yaşarmış. Kadın nereye gittiğini bilmeden sürekli kulaç atarmış. Okyanusun yakıcı tadı midesine oturmuş ve kalkmak nedir bilmemiş. Gök her defasında karanlığın bütün tonlarını kadının hayallerinin üzerinde deniyormuş. Gök karanlık, suyun altı daha da karanlık… Günler, haftalar, aylar hatta yıllar geçmiş, kadın kulaç atmayı hiç bırakmamış fakat adım atacak bir kara parçası bulamamış. Gel zaman git zaman kadın artık çok yorulmuş ve kendini suya teslim etmiş. Kadının kulaçları durmuş, bedeni suya emanetmiş artık. Fırtına yerini ıslık çalan bir esintiye bırakmış. Gök kadına yer yer kızıllık, mavilik hediye etmiş ama kadının gözleri kapanmış, nefesi ise bir yaprağın salına salına dalından düşüşü gibi yavaşlamış… devamını oku

6 years ago kısa hikayelerim

Turuncu Bir Meyvenin Çekirdeği

 

İçime düşer hayal tohumları, dökülür zihnimden kalemime oradan da saman kağıda. devamını oku

Toplam 2 sayfa, 1. sayfa gösteriliyor.12»
Öykü'den Mektup Var!

Merhaba.

Kendimi bildim bileli mektup ve kartpostal yazıyorum. Karantina günlerinde her şey ve herkes gibi zarflarım da bekliyor; ama yazacaklarım akıyor. Eğer sen de benden mektup almak hem de bunu yazılı ve sesli almak istersen buraya elektronik posta adresini yazabilirsin.

Instagram
…
Son Yazılar
  • AMSTERDAM-PARİS BİSİKLET TURU 14. ve 15. GÜN (Compiègne → Paris / 15-16.07.2016)
  • Olduğun Yerden Bağlan Hayata
  • HOŞ GELDİN MART
  • HOŞ GELDİN ŞUBAT
  • Günebakan Nasıl Örülür?
Son Yorumlar
  • Amsterdam-Paris Bisiklet Turu 1. Gün için Bir Hayalin İzinde - Evimiz Dünya
  • bir kirpiyi sevebilir misin? için adimlarim
  • bir kirpiyi sevebilir misin? için Osman Kitay
  • Amsterdam-Paris Bisiklet Turu 1. Gün için Bir Hayalin İzinde… | Evimiz Dünya
  • Amsterdam-Paris Bisiklet Turu 9. Gün için adimlarim
Arşivler
HAKKINDA
Yavaşlıyorum, fark ediyorum, hissediyorum ve dinliyorum… Çünkü; hayatımın masalım olduğunu biliyorum.
Katıl

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.

Diğer 55 aboneye katılın

2017 © adımlarım