Bir hayalin izinde atılıyor adımlarım.
Hayalbaz öğretmenler bir araya geldi, kütüphanesiz okul kalmasın, dedi. Önce İstanbul’da çok sayıdaki devlet okulunda kütüphane oluşturdular. Sonra hikaye dinlemeyen çocuk kalmasın dediler ve Masal Zirvesi düzenlediler, masalların yaşamımızdaki tılsımlı renklerinden bahsedecek ortam yarattılar.
Masal Zirvesi’ne konuşmacı olarak davet edildiğimde çok heyecanlanmıştım. 900 öğretmenin karşısında hem konuşacak hem masal anlatacaktım.
Derin nefes aldım derin nefes verdim ve başladım anlatmaya. İyi ki de anlattım.
Sonra dediler ki; “Biz zirveye katılan öğretmenlerden belli sayıda seçeceğiz ve anlatıcı olarak yetiştireceğiz. Bizim eğitimcilerimizden biri olur musunuz?” Ne diyeyim, sarıldım hepsine.
Aldım hayallerimi, umutlarımı düştüm İstanbul Masal Okulu’nun yoluna. İlk defa bu kadar çok katılımcı ile anlatıcılık eğitimi verecektim. Bu ilkin heyecanına inandım ve başladım anlatmaya.
Önce, dedim; önce kendinle bağlantı kuracaksın. Bir hikayeyi anlatmadan önce o hikayeye inanman, yüreğine düşürmen önemli.
Ve ilk önce kendi hikayemizi duymaya davet ettim o güzel yürekleri. Büyük bir çemberde, aile olmaktı amacım.Birbirini dinleyen, hıza uymadan yavaşlamayı tercih eden, etrafındaki ve içindeki güzellikleri fark edebilen, dinleyen, hisseden bir aile…
İçindeki müziğin güzelliğine sarılan, kendine sarılan, dans eden, birbirinin elini tutan, kalbini hisseden, gözlerinin içine bakabilme cesareti gösteren bir aile.
Bir hikayeyi yeniden yazmanın sorumluluğundan bahsettim. O hikayenin tüm sorumluluğunu almanın öneminden ve aynı zamanda o hikayeye sıkı sıkı bağlı olmamanın öneminden…Zamanı gelince hikayeyi bırakabilme cesaretinden bahsettim…
Odaklanmak yaşamımızda ne kadar önemlidir? Ve bir anlatıcı olarak yumuşak odakta nasıl kalınır? diye sordum ve deneyimlemeleri için alan yarattım.
Akdeniz’den getirdiğim dilek taşlarımı, ceplerinde sıcacık taşımaları için Öykü Pusulalarımı ve yine Akdeniz’den getirdiğim kartpostallarımı paylaştım her biriyle.
Ben onların gözlerinde öyle renkli ormanlar, şelaleler gördüm ki! İçim çok rahat. Çocuklar şefkatli öğretmenlerle beraber sıcacık sarmalanarak adımlayacaklar. Ne mutlu bu ailenin bir parçası olduğum için.
Sıcacık karşılandım, içimin yıldızı, onların gözlerinin ışıltısı ile birleşti yepyeni bir masal yazdı o gün.
Ve ne güzel bir aile olduk.
Bir cevap yazın