Rahat bir yatak var yorgun bedenimin altında. Zihnimin ağırlığına dayanmaya çalışan bir yastık da şekilden şekile giriyor şimdi. Gece, derin uykumdan uyanıyorum ve nerede olduğumu anlamıyorum. Tanımadığım bir duvar, daha önce duymadığım bir şehrin sokak konuşmaları. Kulağıma yabancı gelen bu sesler de ne böyle? Gördüğüm rüyayı hatırlamıyorum. Tekrar kapatsam gözlerimi kaldığım yerden devam edebilirim nasıl olsa! Gözlerim kapalı; ama gördüğüm şey bana yabancı. Atladı başka bir rüyaya zihnim, yakalayamıyorum...
Yadırgıyor bünye bu rahat yatağı, hafif ve soğuk yastığı. Gözlerim tavanı izliyor. Sağdaki açık pencereden çocuk sesleri geliyor. Saat daha çok erken. Onur uyuyor, çocuklar uyuyor, ben uyuyamıyorum. Kalkıyorum yataktan ve hafif esintiye yol veren pencereden bakıyorum o dünyaya...
devamını oku
Çadırımdan dışarıya çıktığımda herkes uyuyordu, gün yeni doğuyordu. Güneş derin bir esnemeye tutulmuş bana zaman kazandırıyordu. Kamp alanının arkasındaki o küçük kapıdan girdim ve sihirli ormana yeniden sarıldım, tüm hasretimle.
Yavaş yavaş, usul usul attım adımlarımı kuru toprak üzerinde. Yapraklar ağaçlardaki yerini almış, bir sağa bir sola dans ediyordu doğanın müziği ile. Bu orman beni nasıl almıştı koymuştu en derinine hiç hatırlamıyorum. Güneş'in uzun esnemesi bittiğinde ben de yere uzanmış tüm yorgunluğunu dindirmeye çalışan ağacın gövdesini seviyordum. Ağaçların arasından asıldı Güneş gökteki yerine usulca yerleşti.
devamını oku
Son Yorumlar