Yeni bir sabaha uyanınca burnumda ve çenemde bir acı hissettim. Tournai'den beri benimle var olan uçuğum şekil değiştiriyordu. devamını oku
Yağmura uyanılan sabahların anlamı büyüktür; hele bir de çadırın içinde hızını kontrol edemeyen bir yağmura yakalandıysan onun anlamı daha büyüktür. Dışarıda seni bekleyen aracın araba değil bisiklet ise ve gideceğin yol kilometrelerce ve bilinmez yollara doğruysa onun anlamı ancak yaşanınca anlaşılır. devamını oku
Fransa...
Yalnızlık kokuyor bu sokaklar... Bir büyüsü var anlatamadığım...
Sabahının serinliği ayrı, toprağının kokusu ayrı... devamını oku
Öykü: Onur…Onur sesi duydun mu?
Onur: Hangi sesi hayatım?
Öykü: Çadırın altından bir ses geliyor. Kurbağa olabilir mi?
Onur: Olabilir. Hadi uyumaya devam et, yarın uzun yolumuz var.
Öykü: Altımda ya kurbağa ya fare ile uyuyamam ki ama! Ya bir şey yaparsa?
Onur: Sen kocaman bir bedene sahipsin, o ise küçücük. Korkma hiçbir şey yapamaz sana, ben varım yanında. Hadi, uyu. Yağmur da başlayacak biraz sonra.
Öykü: Sanırım biraz hayal kurmam gerek. Sen uyumaya devam et tatlım. İyi uykular.
Rahat bir yatak var yorgun bedenimin altında. Zihnimin ağırlığına dayanmaya çalışan bir yastık da şekilden şekile giriyor şimdi. Gece, derin uykumdan uyanıyorum ve nerede olduğumu anlamıyorum. Tanımadığım bir duvar, daha önce duymadığım bir şehrin sokak konuşmaları. Kulağıma yabancı gelen bu sesler de ne böyle? Gördüğüm rüyayı hatırlamıyorum. Tekrar kapatsam gözlerimi kaldığım yerden devam edebilirim nasıl olsa! Gözlerim kapalı; ama gördüğüm şey bana yabancı. Atladı başka bir rüyaya zihnim, yakalayamıyorum...
Yadırgıyor bünye bu rahat yatağı, hafif ve soğuk yastığı. Gözlerim tavanı izliyor. Sağdaki açık pencereden çocuk sesleri geliyor. Saat daha çok erken. Onur uyuyor, çocuklar uyuyor, ben uyuyamıyorum. Kalkıyorum yataktan ve hafif esintiye yol veren pencereden bakıyorum o dünyaya...
devamını oku
Çadırımdan dışarıya çıktığımda herkes uyuyordu, gün yeni doğuyordu. Güneş derin bir esnemeye tutulmuş bana zaman kazandırıyordu. Kamp alanının arkasındaki o küçük kapıdan girdim ve sihirli ormana yeniden sarıldım, tüm hasretimle.
Yavaş yavaş, usul usul attım adımlarımı kuru toprak üzerinde. Yapraklar ağaçlardaki yerini almış, bir sağa bir sola dans ediyordu doğanın müziği ile. Bu orman beni nasıl almıştı koymuştu en derinine hiç hatırlamıyorum. Güneş'in uzun esnemesi bittiğinde ben de yere uzanmış tüm yorgunluğunu dindirmeye çalışan ağacın gövdesini seviyordum. Ağaçların arasından asıldı Güneş gökteki yerine usulca yerleşti.
devamını oku
Dün zorlu geçen 74 kilometreden geriye kalanları topladım koydum yüreğime. Denizler, tepeler aştık, Kuzey Denizi'nin akıntısına şaştık, suyunu hissettik, tuzunun tadına baktık, günü doğurduk, günü batırdık. Benim hayalim gerçek oluyordu ve bir Öykü doğuyordu.
Geceyi o kadar huzurlu geçireceğimi düşünemezdim. Açık bir gökyüzü, yağmursuz bir sabah merhabası, kuşların her daim farklı konserleri eşliğinde 6.gün sabahına uyandık. devamını oku
Son Yorumlar